Oyun senaryolarında en popüler karakterlerden biride zombilerdir. Bu zombiler, genel olarak insanların çeşitli virüslerle teması sonucu ortaya çıkan yarı canlı insan topluluklarından oluşur. Fakat bunların haricinde bazı oyun yapımcıları, insanların haricinde, hayvanları da bu topluluğa dahil etmişlerdir. Zombi temalı oyunlar dendiğinde akla ilk olarak Resident Evil serisi gelir. Resident Evil serisine bir alternatif aransaydı, herhalde pek çok oyuncunun cevabı Left 4 Dead olurdu. Left 4 Dead aslında yapı olarak RE serisinden biraz daha farklı bir oyun. Çünkü RE serisinde oyunlar senaryo üzerinde dayandırılmışken, L4D serisinde ise çoklu oyuncu modu ön planda tutulmuş. Piyasaya sürüldüğünde bir hayli ilgi toplayan ilk L4D oyununun ardından, yapımcılar geçtiğimiz günlerde 2. oyunu piyasaya sürdüler. İlk oyuna oranla, daha gelişmiş grafikler, farklı modlar ve farklı silahlar L4D2’de bizleri bekliyor. Şimdi gelin bu farklılıklara yakından bir göz atalım.
ZombieLand’e Hoşgeldiniz
Left 4 Dead 2 oyununun amacı aslında çok basit. Tek yapmanız gereken şey önünüze gelen zombileri öldürmek. İlk oyunda olduğu gibi, ikinci L4D oyununda da tek kişilik senaryo modu çok pasif kalmış. Tek kişilik senaryo modunun konusu hayatta kalmayı başarabilmek ve zombilerle dolu olan şehirden tek parça halinde çıkabilmek. Öncelikle oyunumuzun tek kişilik bölümünden, oyunda bulunan silahlardan ve oyunun işleyişinden biraz bahsedelim.
Left 4 Dead 2’de ilk oyunda olduğu gibi 4 kişilik bir grupla zombilere karşı hayatta kalma mücadelesi veriyoruz. Oyuna girerken bu 4 karakterden istediğimiz birini seçerek oyuna başlıyoruz. Karakter seçimi yaparken herhangi bir şeye dikkat etmenize gerek yok. Çünkü bütün karakterlerin özellikler birbiri ile aynı. Yani onları birbirlerinden ayırt edecek bir özellikleri bulunmuyor. Karakterimizi seçip oyuna girdikten sonra ise, bizleri güzel bir giriş videosu karşılıyor. Bu videoda grubumuzun zombilere karşı nasıl mücadele verdiğine tanıklık etmiş oluyoruz. Kontrol bizim elimize geçtiğinde ise, zombilerle mücadeleye kaldığımız yerden devam ediyoruz. Oyunda en önemli kuralımız grup halinde ilerlememiz. Çünkü bir koridor boyunca hiç zombi karşınıza çıkmamış olsa bile, köşeyi döndüğünüz anda yüzlercesi üzerinize saldırabiliyor. Böyle bir durumda eğer gruptan çok uzakta iseniz yapacak fazla bir şeyiniz olmuyor. Fakat grup elemanları yakınlarınızda bir yerde iseler sizi o kargaşadan çekip alıyorlar ve arkalarına savuruyorlar. Bir süre sonra toparlanarak mücadelenize kaldığınız yerden devam ediyorsunuz. Eğer grup elemanlarını kaybederseniz, olduğunuz yerde bir süre bekledikten sonra onlar sizi buluyorlar. Bir odaya girdiğinizde, takım arkadaşlarınız dışarıda kalırsa onların siluetlerini beyaz çizgiler halinde görebiliyorsunuz ve böylece grubunuzu kaybetmenizde en aza indirgenmiş oluyor.
Left 4 Dead 2 bireysel bir oyundan çok grup halinde savaşmaya hitap eden bir yapım. Oyun boyunca grup arkadaşlarınızla ister istemez yardımlaşmak zorunda kalıyorsunuz. Mesela canınız çok azaldığında, eğer sağlık paketiniz yoksa takım arkadaşlarınızdan biri gelerek sizi tedavi ediyor. Tabi ki aynı şekilde sizde gruptan biri yaralandığında sağlık paketinizi onunla paylaşabiliyorsunuz. Bu her ne kadar sizin isteğinize bağlı bir durum olsa bile, grup arkadaşlarınız yaralıyken iyi bir mücadele ortaya koyamadığı için, sizin açınızdan da mücadele zorlaşıyor. Dediğim gibi Left 4 Dead 2 bir takım oyunu ve tek başınıza kaldığınızda yaşamak için fazla bir şansınızda kalmıyor.
Hangi Silahı Tercih Ederdiniz? Kılıç mı, Pompalı mı?
L4D2’de geniş bir silah yelpazesine sahibiz. Oyunda uzak imha silahlarının yanı sıra, kılıç, balta, motorlu testere gibi yakın dövüş sistemini oluşturan silahları da kullanabiliyoruz. Kalabalık zombi grupları ile karşılaştığımızda kılıç ve motorlu testere gerçekten çok iyi iş görüyor. Hatta bu silahlar, hasar gücü en yüksek olan pompalı bir silahtan bile daha iyi diyebilirim. Mesela bir kılıç kullandığınızda üzerinize gelen zombi grubuna kılıcınızı salladığınızda 5- 6 tanesini birden aynı anda öldürebiliyorsunuz. Motorlu testerede bu işi aynı şekilde görebiliyor. Yakın dövüş sistemindeki silahların tek dezavantajı ise, karşınıza aniden güçlü bir zombi çıktığında etkisiz kalması. L4D2’de, birinci oyunda olduğu gibi birkaç adet güçlü zombilerimiz var. Bu zombiler diğerleri gibi tek bir vuruşta ölmüyorlar. Diğer zombilerden bir hayli güçlü olan Boomer, Hunter, Smoker ve Witch türündeki zombiler karşınıza çıktığında sizi bir anda alaşağı edebiliyor. Böyle bir durumda takım arkadaşlarınızdan medet ummaktan başka bir çareniz kalmıyor. Gerçi L4D2’de yapay zekâ sistemi bir hayli gelişmiş olduğu için, takım arkadaşlarınız sizi bir an bile yalnız bırakmıyor ve zor durumda olduğunuzda sizi hemen kurtarıp kendilerini öne atıyorlar. Zaten L4D2’deki ölme sistemi öyle ani bir şekilde olmadığı için kurtarılmak için bir hayli zamanınız oluyor. Aşırı derecede yara aldığınızda karakteriniz yere düşüyor ve kıpırdayamıyor, sadece elindeki silahla sağa sola hareket edebiliyor. Bu arada can barınızda geri sayımla aldığınız hasara göre belli bir sayıdan geriye doğru sayarak azalıyor. Bu süre zarfında gruptan kimse gelip sizi kurtarmazsa ölüyorsunuz. Fakat genelde mutlaka yardımınıza bir arkadaşınız yetişiyor ve sizi zombilerin arasından çekip çıkartıyor.
Genel Yorum ve Grafikler
Left 4 Dead 2 senaryo modu olarak bizlere pek bir şey vaat etmese bile, arkadaşlarımızla oynadığımızda bir hayli eğlenceli olan bir yapım. Oyunun grafikleri ve sesleri gayet güzel. Kullanılan Source motoru gerçekten oyunun hakkını veriyor. Özellikle kılıç veya testere kullanırken ekranınızın kana bulanması, kılıcınızdan kanların akması gerçekten hoş bir görüntü oluşturuyor. Eğer bu oyunu orijinal olarak satın almayı düşünüyorsanız sizlere şiddetle öneririm fakat oyunu korsan olarak edinme gibi bir çabanız, gayretiniz varsa L4D2’nin tek kişilik modu vur, kır, ilerleden ibaret bir yapıya sahip. Unutmayın… Herkes oyun oynar!