Battlefield: Bad Company İnceleme

Konu: Battlefield: Bad Company İnceleme Ptsi Ara. 28, 2009 11:04 am

Ülkemizde başta Internet Cafe' ler olmak üzere Battlefield tüm multi-player oyun düzenimizi kökünden değiştirdi. Klasik Counter Strike anlayışının dışına çıktık. O andan itibaren çatışmalarda sadece silahlar ve bombalar değil, aklınıza gelebilecek bilimum savaş aracı dahil oldu. Evet, açıkcası bu bakımdan Battlefield' i çok tuttum, çünkü geniş multi-player haritaları ve sunduğu yeniliklerle oldukça keyifli bir deneyimdi. CS' dan sıkıldığım günlerde adeta bir kurtarıcı edasıyla girmişti hayatıma. Tabii başarılı bir oyun olarak devamı da geldi ve kendine has bir kullanıcı kitlesi oluşturdu. Hani köşeyi dönüp de daha başınızı 1mm çıkardığınızda sizi vuran " FPS Abi " ler var ya, başta onlar olmak üzere birçok kişi sabahlara kadar bu oyunu oynadı...

Yine de hoşunuza giden bir multi-player tabanlı oyun için gün gelir de ister istemez " e ama hani bunun single-player' ı ? " dersiniz. Yoo, hayır, öyle botlara karşı kur-oyna şeklinde gelişen basit bir oyun biçimi değil. Artık senaryosu olmayan oyunlar tıkanıyor, oyun dünyası da bunlara yeterince doydu zaten değil mi sevgili oyun yapımcıları ? Evet, bu konuya da açıklık getirdikten sonra bakalım ne var ne yok Bad Company' de...

Oyunda 4 kişilik bir grubumuz var. Öyle başında " Special " ya da " Elite " benzeri janjanlı bir ismi de yok bu grubun. Aynen oyunun adı neyse o, Bad Company. Bağlı bulunduğu askeri birlik tarafından çoktan gözden çıkarılmış, yem modunda, 4 kişilik bir grup. Her ne kadar gözden çıkarılmış bir öncü grup olsalar da, bir şekilde verilen görevi yerine getiren, hatta fazlasını yapan bir grup. Kısacası şaka gibi bir grup bizim çocuklar. Bizde bu grubun içerisinde Preston Marlowe karakteri ile yer alıyoruz. Marlowe' un babası Vietnam' da, dedesi ise 2.dünya savaşında yer almış. Eh, babayla dede asker olacak da, o çocuk için için " asker olucam beeen " diye tutuşmayak, olur mu hiç ?

Marlowe' un yoldaşları ise sırasıyla Samuel D. Redford ( kısaca Sarge ), Haggard ve Sweetwater. Emin olun senaryoyu bitirip multi-player'a girdiğinizde, ara ara onları özleyeceksiniz. Her ne kadar senaryo dahilinde Bad Company birlikte ilerlese de, yer yer yol ayrımları da olmuyor değil. Eğer Battlefield' in önceki oyunlarını da oynadıysanız, oradan aşina olduğunuz birçok silah ve aracı görme imkanı bulacaksınız ( hatta çok daha fazlasını ). Adı üzerinde Battlefield bu, savaş alanında bulunabilecek ne kadar alet, edavat, teçhizat, araç, gerek varsa hepsinden bol bol var bu oyunda. Hemde oldukça kullanışlı bir biçimde sunulmuşlar...

Grafikler:

Oyunun grafikleri genel anlamda başarılı.İlk başta oyuncuyu rahatsız edebilecek bir kumluluk söz konusu grafiklerde.Sürekli kumlu ve puslu bir kameradan oyuna bakıyorsunuz. Ama oyun ilerledikçe bu göze hoş gelen bir detay haline geliyor, gerçekçiliği arttırmak adına yapıldığını düşünüyorum.Detaylı bir çevre tasarımı mevcut, özellikle oyunun büyük bir bölümünün geçtiği orman çok hareketli ve canlı detayla tasarlanmış.Kendinizi tamamen ormanda hissedebilirsiniz.

Sesler:

Oyunun sesleri inanılmaz başarılı.Hızlı koşarken mataranızın, silahınızın seslerinden, çim seslerine kadar herşeyi detaylı bir şekilde duyabiliyorsunuz.Silah sesleri inanılmaz gerçekçi.Özellikle ses sisteminiz varsa oyun sizi uçuracak rahatlıkla söyleyebilirim.Son yıllarda bir FPS oyununda duyduğum en iyi efektleri bu oyunda.Daha fazla anlatacak bişey olduğunu düşünmüyorum bu konuda, oyunu alın sesleri sonuna kadar açın.

Artılar:

Başarılı grafikler, çok detaylı ve canlı çevre tasarımları.
Tamamen yokedilebilir çevre ve mekanlar.
Dengeli kontroller.
Silah çeşitliliği.
Araç kullanabilme özelliği.
Muhteşem sesler.
Çok zevkli MultiPlayer modu.

Eksiler:

Zaman zaman saçmalayabilen bir yapay zeka.
Oyunun süresinin kısa olması.
MultiPlayerde tek moda sahip olması.
Orjinal bir hikayeye sahip olmaması.

Sonuç olarak:

Sunum 8.7 / 10

Grafikler 8.9 / 10

Ses 9.5 / 10

Oynanabilirlik 9.5 / 10

Genel 9 / 10

» Battlefıeld